Denize gönül verenler, özgürlüğe de gönül vermiştir

Özgürlük tutkunları tende rüzgar sever.

Birazda güneş kokusu,

Sonra tuz tadı

Sonra sabahın ilk ışıklarını tan yerini ağartmayı.

Sonra gece ayı doğurmayı. Sonra yıldızlı geceleri, ay ışığını, gündüz mavinin derinliklerinde kulaç attıktan sonra, gece egenin koylarında yıldızlı göğü yorgan edip uyumayı.

Efsanelerin ve mitolojinin birbiri ardına izler bıraktığı, oya gibi işli ege koylarında, zamanın izini sürmeye davet ediyoruz sizi.

Mavinin her tonunda suda olmaya. Gece ağustos böceklerinin eşliğinde ve bakir koyların kuytusunda uyumaya.

Sabah ayın yavaşça batıp,  güreşin büründüğü tüm renkleri ve kokuları ile sizi hayata davet etmesine…

Güneyin mavi yolculuğuna davet ediyor deniz bizi.

Mavinin turkuvazın, beyazın, yeşilin her tonunda bir tekende yaşamaya rüzgarı yelkenlere doldurup “vira bismillah” deyip bir koydan bir diğerine gitmeye. Koyları keşfetmeye. O koylarda tarihin ayak izini takip etmeye. Bir adanın kıyısında, deniz börülcesi toplayıp, akşam keraat vakti gelince sofrayı şenlendirmeye.

Sen yeter ki izin ver demiş kendine Dipsasyios “bu sular alıp yunacak seni. Mavinin her tonuyla kutsayacak. Teninde tuz olacak, soluğunda güneş. Gece yıldız olup huzur üfleyecek ruhuna. Ve sen buradan, damağında denizin tadı, ruhun dingin ve saçların suya güneşe doymuş döneceksin… Hayat seni kutsayacak Ege’nin mavi yolculuğunda ve sen hayata sunacaksın kendini. Ben varım diyeceksin, balıklarla, deniz ile mavi gökle bir. Ben varım ve yelkenine yaşam üfleyecek poseidon…

Limandan ince köprü ile Kedi ye geçtiğiniz andan itibaren ayağınız karadan kesilecek mavi beyaz, bir haftaya adım atacaksınız. Artık Kedinin bir parçası olan yolculuğunuz limandan vira demir alırken başlayacak.

Büyük şehrin, büyük büyük yüklerini orada bırakıp,  minicik bir sırt çantası ile iki T-shirt iki şort birkaç mayo ve deniz gözlüklerinizle bambaşka bir hayata adım atacaksınız.

Yelkeni açacak ve beyaz köpüklerin üstünde rüzgarın peşinde kayarak gidecek ve ege’nin büyülü dünyasına karışacaksınız.

İlk mola da Ege’nin mavisine bırakacaksınız kendinizi. Sonrasında büyülü bir hafta başlayacak. Kedinin mutfağında gemici ekmekleri eşliğinde Ege’nin zeytinyağına banacaksınız ilk lokmanızı.

Mavi yolculuk ilk adımla beraber başlayacak Bu yolculuğu bize armağan etmiş olan üstatları anmadan, dünyayı minicik teknesi ile dolaşan Sadun Bora’yı anmadan, Halikarnas balıkçının anılarında kaybolmadan, bedri rahmi koyunda bir kayanın üstünde bizi izleyen balığı görmeden mavi yolculuk eksik kalacak.

Deniz öyledir… Tüm yorgunluk ilk kulaçta geri kalır ve en güzel rüya kedinin güvertesinde yıldızların altında uyurken çekilir…
Yani siz büyük şehirlerin büyük yüklerini geride bırakıp bir yelkenlinin dünyasında yepyeni bir size merhaba diyeceksiniz, Bırakın büyük çantalarınız geride kalsın. Büyük büyük sofralarınız. Kargaşa trafiğiniz… Siz kendinize bir hafta, bir yelkenli ile hafifleme şansı hediye edin. Ege’nin denizine ve güneşe kana kana doymanızda bonusu olsun,,,